16 Ocak-15 Şubat 2021
“Her gün 3 kadının öldürülüyor olması bu Meclis’in ana gündemi olmayacaksa parlamento Türkiye’nin sorunlarını çözüyor diyebilir miyiz?”

Geçtiğimiz bir ay içinde, EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak, bir yandan kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için TBMM’yi görevini yapmaya çağıran kampanyalar düzenlerken, bir yandan da aynı Meclis’in kadınlar için görevini yerine getirip getirmediğini izlemeye devam ettik.

Bu amaçla hazırladığımız 5’inci TBMM İzleme Raporumuzu aşağıda bulabilirsiniz. Başlığını, TBMM’de konuşan kadın milletvekillerinin birinden aldık: “Her gün 3 kadının öldürülüyor olması bu Meclis’in ana gündemi olmayacaksa parlamento Türkiye’nin sorunlarını çözüyor diyebilir miyiz?” Bir başkası, “40 milyon kadına sözünüzü söyleyin dedik, söylemediniz” dedi. Bir cinskırıma dönüşen kadın cinayetlerinin önlenmesi için HDP’nin verdiği, CHP ve İyi Parti’nin desteklediği Meclis’te özel görüşme önerisi, her zamanki gibi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu ret kararı üzerine bir kadın milletvekili de ‘Bu ülkede öldürülen kadınların kanı hepinizin elinde!” diyerek gösterdi tepkisini.

EŞİK’in bu raporu da TBMM’nin İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını denetleme görevini, sözleşmenin denetim grubu GREVIO’nun raporunun resmi çevirisini bile yapmayarak yine yerine getirmediğini ortaya koyuyor. Ancak EŞİK, görevini yapmayan Meclis’i izlemeye, yaptıklarını ve yapmadıklarını raporlamaya, TBMM başta olmak üzere, tüm sorumluları göreve çağırmaya devam edecek. Ta ki TBMM kadına karşı şiddet ve cinayetleri durdurmak amacıyla özel bir oturumla toplanana, görevlerini konuşmaya başlayana kadar.

O yüzden bir kez daha tekrar ediyoruz: Günde en az üç kadın öldürülüyor, bu artık bir cinskırımdır. Meclis görevini yapsın, kadına karşı şiddeti ve cinayetleri durdurmak için özel oturumla toplansın, ilgili tüm kesimlerin görüşlerini alarak şiddetle mücadele yol haritasını çıkarsın!

Bunu yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haftasında, 9 Mart’ta gerçekleştirsin.

Çünkü aşağıdaki rapor, buna acilen gerek olduğunu gösteriyor.

Son yasama yılında TBMM’nin açıldığı 1 Ekim 2020 tarihinden bu yana;

Meclis’in İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilişkin denetim görevi: YERİNE GETİRİLMEDİ
GREVIO Türkiye Raporu’nun resmi çevirisi: YAPTIRILMADI, MECLİS’TE GÖRÜŞÜLMEDİ
TBMM Başkanı’nın herhangi bir demeci, çabası, girişimi ve hatta vaadi: YOK
16 Ocak-15 Şubat 2021 tarihleri arasında TBMM’de;

Genel Kurul sadece 6 kez toplandı; 3’üne EŞİK’in cinskırım kampanyası ve kadın cinayetlerine karşı özel oturum talebi damga vurdu ama önerge reddedildi.
Partiler tam 9 grup toplantısı yaptı; hiçbirinde kadının adı 1 kez bile geçmedi.
45 kanun teklifinden yalnızca 4’ü kadınları ilgilendiriyordu
80 araştırma önergesinden sadece 6’sı kadınlara dairdi
1065 soru önergesinden yalnızca 15’i kadınların yaşadığı sorunlara değindi (İlk kez kadınlarla ilgili soru önergesi veren erkek milletvekili sayısı, kadın milletvekili sayısını geçti)
110 basın toplantısından sadece 3’ü kadınlar ve EŞİK’in taleplerini konu aldı
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK), gündeminde görüşülmeyi bekleyen 177 yasa teklifine rağmen, son 7 ayda olduğu gibi, bu ay da toplanmadı.
Herkese soruyoruz:

Her gün en az 3 kadının öldürülmesini gündemine bile almayan bir Meclis’e Meclis denebilir mi?
Cinskırıma dönüşen kadın cinayetlerini umursamayan bir Meclis Türkiye’nin sorunlarını çözebilir mi?
16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu ile getirilen Başkanlık sistemi ile Meclis etkisizleştirilmiş; kadınların hayatları ve hakları iktidarın Meclis dahil her türlü denetimden muaf keyfi politikalarına bırakılmıştır. EŞİK’in TBMM İzleme Raporları, muhalefetin verdiği genel görüşme, yasa teklifi, meclis araştırması teklifi, soru önergesi gibi hiçbir katılım ve denetim mekanizmasının işlevinin kalmadığını ortaya koymaktadır.
Tekrar hatırlatıyoruz:

Anayasa’nın ilgili hükümleri ve İstanbul Sözleşmesi’nin 70. Maddesi gereği Meclis İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması konusundaki parlamenter denetim görevini yerine getirmelidir.
Kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemek için, tüm partilerle ve tüm ilgililerle birlikte izlenmesi gereken politikaları belirlemek üzere 9 Mart günü TBMM’de acilen özel bir oturum düzenlemelidir.
***

9 GRUP TOPLANTISININ HİÇBİRİNDE KADININ ADI 1 KEZ BİLE GEÇMEDİ

Bu grup toplantılarından birinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde acilen çözecekleri ilk yedi sorunu saydı; onlar arasında da cinskırım halini alan kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadına karşı şiddetin durdurulması yoktu.
45 KANUN TEKLİFİNDEN YALNICA 4’Ü KADINLARI İLGİLENDİRİYORDU

20 Ocak’ta, HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, evlenen kadın veya erkeklerin istekleri üzerine yeni bir aile kütüğü açılabilmesi veya birbirlerinin kütüğüne geçebilmeleri ve evlenen kadının istediği takdirde evlenmeden önceki soyadını kullanabilmesi amacıyla Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Medeni Kanun’da değişiklik teklifinde bulundu
21 Ocak’ta, İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, aile mahkemelerinde ve aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde nöbetçi hakim bulundurulması ve koruma ve uzaklaştırma kararı alabilmesi amacıyla 6284 sayılı kanunda değişiklik yapılması için kanun teklifi verdi.
22 Ocak’ta CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, çalışan sayısı 500’ten fazla olan halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulunun üç ya da üçten fazla sayıda üyeden oluşması hâlinde, üyelerden en az birinin kadın olması şartı getirilmesi amacıyla Ticaret Kanunu’nda değişiklik önerdi.
15 Şubat’ta CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma kayıtlarında mağdurun ikametgâh ve iletişim bilgilerinin gizli tutulması ve bu bilgileri üçüncü kişilerle paylaşanlar hakkında cezai işlem uygulanması amacıyla bir kanun teklifi verdi.
80 MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİNDEN SADECE 6’SI KADINLARA DAİRDİ
18 Ocak’ta HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, yasal olmasına rağmen kürtaj hizmeti sağlamayan kamu hastanelerinin tespit edilerek fiili kürtaj yasağının araştırılması için Meclis’e bir teklif verdi.
26 Ocak’ta, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ve 19 milletvekili, kadın tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde yaşadıkları sorunların araştırılarak gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırması açılmasını istedi.
28 Ocak’ta HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay ve 19 milletvekili, kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemek için alınması gereken tedbirler ve izlenmesi gereken politikalara ilişkin bir araştırma önergesi verdi.
28 Ocak’ta HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, pandemi ve ekonomik krizin yarattığı kadın yoksulluğunun ortadan kaldırılması ve kadınların güvenceli yaşam koşullarının sağlanması amacıyla meclis Araştırması istedi.
1 Şubat’ta HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan ve 19 milletvekili, kadın cinayetlerinin önlenmesi için kapsamlı politikalar oluşturulması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırma önergesi verdi.
15 Şubat’ta, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, pandemide artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna ilişkin bir araştırma önergesi verdi.
1065 SORU ÖNERGESİNDEN YALNIZCA 15’I KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNLARA DEĞİNDİ

18 Ocak’ta HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Malatya’da ŞÖNİM’e bağlı konukevinde kadın ve çocukların şiddete maruz kaldığı iddialarını Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sordu.
19 Ocak’ta CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e aile içi ve kadına karşı şiddet bürolarını sordu.
20 Ocak’ta HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, uluslararası raporlara göre son 3 yılda Afrin’de, binden fazlası kadın 7 bin kişinin kaçırıldığını, 75 kadının katledildiğini, 69 kadının tecavüze maruz bırakıldığını belirterek, Afrin’den Libya’ya kaçırıldığı iddia edilen kadınları Dışişleri Bakanlığı’na sordu.
21 Ocak’ta İyi Parti Aydın Milletvekili Adnan Sezgin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, 2015’ten bu yana gerçekleşen kadın cinayetlerini sordu.
21 Ocak’ta İyi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a salgın dönemi boyunca yaşanan kadına şiddet vakalarını ve Bakanlığın bu süreçte aldığı tedbirleri sordu.
21 Ocak’ta HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, Türkiye’de bulunan engelli kadın vatandaşların yaşadıkları sorunların çözümünü sordu.
25 Ocak’ta HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 2018’de uygulamaya konulan Kadına Şiddete Karşı Destek Hattı’nın (KADES) uygulamadaki yetersizliklerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu.
26 Ocak’ta CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, son 5 yılda kadın cinayeti nedeniyle hüküm giyen kişilere ilişkin verileri sordu.
26 Ocak’ta HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, yıllara göre KADES uygulamasını kullanarak şiddet ihbarında bulunan kadınların verilerini sordu.
26 Ocak’ta HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından resmi olarak çevrilmesi gereken GREVIO raporuna dair 17 Kasım 2020’de sorduğu ancak cevap alamadığı soruları yineledi.
29 Ocak’ta CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, aile içi şiddete maruz kalan kadınlara ilişkin verileri sordu.
29 Ocak’ta CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, ülkemizde okula giden kız çocuklarının oranının artırılması, kadına karşı şiddetin ve erken yaşta evliliklerin önlemesi konularında yapılan çalışmaları sordu.
29 Ocak’ta, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a, Türkiye genelinde ve Adıyaman’daki kadın kooperatiflerine ilişkin verileri sordu.
29 Ocak’ta CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a, 2020 yılında İzmir’de şiddet gören kadınların Bakanlığa yaptığı başvuruyu sordu.
1 Şubat’ta CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, boşanmış veya eşini kaybetmiş kadınlara verilen desteklere ilişkin verileri sordu.
MECLİSTE YAPILAN 110 BASIN TOPLANTISINDAN SADECE 3’ü KADINLAR VE EŞİK’İN TALEPLERİNİ KONU ALDI

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 19Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin kadın üniversitesi projesiyle ilgili “Bu proje, kadınların, ‘Biz de varız’ diyerek hem akademik kadroda hem de öğrenci olarak yer aldıkları üniversitelerde yeniden erkek egemenliğinin tesisi ve tahakkümünün güçlendirilmesi hamlesidir” dedi.
Erkan Baş 26 Ocak’taki basın toplantısında ise EŞİK’in cinskırım kampanyasından ve kadın cinayetlerine ilişkin Meclis’te özel oturum düzenlenmesi talebinden söz ederek, kadınların yanında olduklarını belirtti.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 27 Ocak’ta bir basın toplantısı düzenleyerek, “Yargının bu denli rayından çıkmasından en çok etkilenenler yine kadınlar oluyor” dedi. Kerestecioğlu, Türkiye’de kadınların öldürülmediği, kadına karşı şiddetin faillerinin cezasız kalmadığı tek bir günün bulunmadığını ifade etti ve kadın cinayetlerine ilişkin yargılamalarında yaşanan olumsuz gelişmeleri anlattı.
MECLİS’TEKİ GENEL GÖRÜŞMELERE EŞİK’İN ‘CİNSKIRIM’ KAMPANYASI DAMGASINI VURDU

26 Ocak’ta, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç tarafından “Kadın cinayetleri başta olmak üzere kadına karşı işlenen suçların ve şiddetin son bulunması için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla” verilen genel görüşme önergesi üzerine özellikle 26 Ocak günü yoğun olmak üzere pek çok konuşma yapıldı. Bu konuşmalarda EŞİK’in ‘Günde 3 kadın öldürülüyor, bu artık bir cinskırım. Meclis kadına karşı şiddet ve artan kadın cinayetlerini önlemek için özel bir oturum düzenlesin’ talebi öne çıktı.
Oturumu yöneten CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, 2020 yılının kadınlar için kötü geçtiğini, 2021 yılının ilk Genel Kurulu ve ilk birleşiminde bu konuda söz vereceğini duyurdu.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş konuşmasına kadınların talepleriyle başlamak istediğini belirterek, EŞİK TBMM İzleme raporlarını ve son kampanyasını anlattı: “Eşitlik İçin Kadın Platformu uzun bir süredir meclisteki kadın çalışmalarına dair bir karne hazırlıyor. 4’üncü raporlarını kamuoyuyla paylaştılar ve bu raporlar, partilerin kadınlara ilişkin meclisteki faaliyetlerini, aslında deyim yerindeyse, tek tek kayıt altına alıyor. Ancak bu raporlardan çıkan sonuç ne yazık ki kadın çalışmalarının meclis çatısı altında yetersiz olduğu yönünde. EŞİK son olarak ‘Günde en az 3 kadın öldürülüyor, bu artık bir cinskırımdır’ başlığıyla Türkiye genelinde bir kampanya başlattı ve kampanyanın temel talebi bize, hepimize, Meclis’e. Şunu söylüyorlar: ‘Bu cinskırımına son verilmesi için acil toplanın, bunu değerlendirin, tedbirleri alın.’ Biz HDP olarak bu konuda daha önce de defalarca genel görüşme istedik, her ay mutlaka meclise indiriyoruz ve maalesef bunların hiçbiri kabul edilmedi. Bugün bir kez daha EŞİK’in çağrısına yanıt veriyoruz. Biz buna hazırız. Meclise, bütün partilere ayrımsız çağrı yapıyorum: Daha önce reddettiğiniz gibi bu genel görüşme istemini reddetmeyin, gelin bir genel görüşme açarak, halkın temsilcisi ve bu toplumun yarısı olan kadınların vekilleri olarak bu cinskırımına hep birlikte dur diyelim, bunun çözümlerini konuşalım. 40 milyonu aşkın kadına bir söz söyleyelim; bu bizim görevimizdir, sorumluluğumuzdur.”
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, kadınların şiddet sarmalında yaşamak zorunda bırakıldıkları, her gün en az 3 kadının eşi, akrabası, tanıdığı tanımadığı erkekler tarafından katledilerek cinskırıma uğradığı ülkemizde bu şiddete karşı çıkmanın, kadın cinayetlerini durdurmanın insan onuruna sahip herkesin temel sorumluluğu olduğunu ifade etti. Meclis’i bu sorumluluğun gereği olarak acilen özel bir gündemle genel görüşme yapmaya davet etti. Cins kırımını durdurmanın en önemli ayağının İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak olduğunu da ekledi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Türkiye’de her gün 3 kadının erkekler tarafından öldürülmesinin tekil olaylar olarak nitelenemeyeceğini, sistematik hâle geldiği ve arkasında bir zihniyet olduğu için cinskırıma dönüştüğünü söyledi. “Her gün 3 kadının öldürülüyor olması bu Meclisin ana gündem maddesi olmayacaksa, parlamento Türkiye’nin sorunlarını çözüyor diyebilir miyiz? Yüzlerce sivil toplum örgütü ve milyonlarca insanımızın çağrısını bir kadın milletvekili olarak ben de -aynı çağrıyı- buradan dile getiriyorum: Kadına karşı şiddet ve cinskırım hâlini alan cinayetlerin özel bir gündemle mecliste konuşulmasını istiyoruz” diye devam etti.
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, “Artık bir cinskırımı hâline gelen kadın cinayetleri maalesef ki azalmak yerine her geçen gün artıyor. Sadece geçtiğimiz 2020 yılı içerisinde en az 284 kadın, erkekler tarafından katledildi; 255 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Kadın örgütleri uzun zamandır durumun vahametine dikkat çekmeye çalışmakta. EŞİK Platformu da bu hafta başlattığı kampanyayla bizleri yani Meclis’i bu acil durum karşısında görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye, sadece kadın cinayetleri gündemiyle özel bir oturum yapmaya davet etmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nin 70’inci maddesi gereği sözleşmenin uygulanması konusunda meclis denetimi görevimizi bir kez daha hatırlatan kadınlar, TBMM’nin bu cinayetlere neden sessiz kaldığını sormaktadır” diye konuştu.
HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, “Bunun adının cinskırımı olduğu aşikârken uzun bir dönemdir kadına karşı şiddete karşı yaptığımız bütün kamuoyu duyarlılıkları, basın açıklamaları hep yasaklarla, şiddetle bastırılmak isteniyor fakat kadın cinayetleri ve cinskırımı artık toplumun en temel sorunu hâline geldi. Ben de Meclis’i cinskırıma karşı göreve davet ediyorum” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy,erkekler tarafından öldürülen kadınlara ilişkin verileri tekrarlarken, sığınmaevi sayısının ise sadece ve sadece 145 olduğunu kaydetti. EŞİK’in özel oturum talebini o da dile getirdi.
HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, kadına karşı şiddetin en temel hak olan yaşam hakkı başta olmak üzere, kadınların her türlü insanî hakkını ihlal eden, topluma katılımlarını sınırlayan, bedenlerine, yaşamalarına, psikolojilerine zarar veren çok boyutlu bir şiddet biçimi olduğunu anlatarak şöyle konuştu: “Kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınlara yönelik gerçekleşen suçların önlenmesi ancak mevcut yasaların etkin şekilde uygulanması ve cinsiyetçilikle mücadele eden politikaların geliştirilmesiyle mümkündür. EŞİK’in her yerde yankı bulan çağrısına uyarak, kadın kırımı düzeyine ulaşmış kadına karşı şiddetin son bulması için gerekli tedbirlerin bir an önce alınması amacıyla Meclis’te bu gündemle genel görüşme yapılması talebini buradan bir kez daha tekrar ediyoruz.”
İyi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni 2011’de imzaladığını ancak gereklerini ve şartlarını yerine getirilmediğini söyledi.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, “AKP’li milletvekili arkadaşlarımız işlerin nasıl iyi gittiğini anlatıyor. ŞÖNİM’ler öve öve bitirilemiyor. Sanki bu ülkede kadınlar hiç öldürülmüyormuş, hiç şiddet görmüyormuş gibi konuşmalar yapılıyor. Sonuç: Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmemiştir ve yeni bir gündem maddesine geçiyoruz. Kadınlar ise şiddet görmeye ve öldürülmeye devam ediliyorlar.Bakın, günlerdir Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun çağrısına uyarak sanatçılar, kadınlar, erkekler Genel Kurulu kadın cinayetleriyle ilgili özel gündem maddesiyle toplantıya çağırıyor. Ülkemizde yaşanan cinskırımı konusunda bırakın Genel Kurulun toplanmasını, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tam altı aydır toplanmadı. Ben buradan KEFEK’i de toplantıya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
KEFEK Başkanı, AKP Edirne Milletvekili Fatma Aksal, kadın meselesinin her şeyden önce bir insan meselesi olduğunu, Cumhurbaşkanının ifadesiyle insanlığa karşı suç olarak görüldüğünü ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadele edildiğini ileri sürdükten sonra, iktidarın bugüne kadar yaptıklarından söz etti ve şöyle devam etti: “Saatlerce sayabilirim ama kadına karşı şiddeti, tacizi, tecavüzü önleyeceksek ilk önce samimi olmamız gerekiyor. Ben buradan tüm milletvekillerimizi samimiyete davet ediyorum. Özellikle CHP’nin kadın milletvekillerine sesleniyorum: Her gün teşkilatlarınızda taciz, tecavüz vakaları yaşanırken üç maymunu oynamayacaksınız. HDP’ye gelince kadını ağzına alacak son parti HDP’dir.”
CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Aksal’a cevaben, “Siz de biraz söylediklerimizi dinleyeceksiniz. KEFEK Başkanı olarak KEFEK’i toplantıya çağıracaksınız. Sizin tek işiniz CHP’ye laf atmak değil, KEFEK’in Başkanısınız siz” dedi.
Çok sayıda sataşma sonrası HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş Meclis’e, “Burada bir gün kadın haklarını konuşalım, diyoruz. Niye kaçıyorsunuz?” diye seslendi.
İktidar milletvekilleri tarafından sataşmalar öyle noktaya ulaştı ki Başkan Vekili “Şahit olduğum şeylere çok üzülüyorum. Çünkü kadının kadın tarafından şiddete uğradığını gördüm burada. Kürsüde konuşan kadın arkadaşlarımıza müdahale eden erkek arkadaşlarımızı da uyarıyorum” demek durumunda kaldı.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, istedikleri genel görüşme talebinin neden reddedildiğinin anlatılmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, kadına karşı şiddetin ve cinayetlerin kınanmasının yetmediğini belirterek, “Durdurulması için acilen bir araya gelmeliyiz. Her bir milletvekili olarak bu soruna çözüm üretmekle sorumluyuz” dedi.
İyi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, işçilerin ‘ahlak ve iyi niyete uymayan haller’ gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarılmasını sağlayan Kod 29’a değindi ve kadın işçiler için bu acımasızlığın iki kat arttığını ifade etti.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de Kod 29’a değindi ve İstanbul’da ahlaka aykırı, iyi niyet kaidesine aykırı durum gerekçesiyle işten atılan bir kadına kocasının boşanma davası açtığını hatırlatarak, bunun kadına karşı şiddetin bir tezahürü olduğunu söyledi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında uzun süredir tutuksuz yargılandığı bir davada durup dururken tutuklama kararı verildiğini, bir başka TJA aktivisti Zeynep Ölbeci’nin de gözaltına alındığını belirterek, ikisinin de kadın hakları mücadelesi verdiğini, TJA’nın da legal, demokratik bir platform olduğunu söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Bu kadın kırımı, cinskırım sözünü bir iki gündür çok sık duyuyorsunuz, iyi ki de duyuyorsunuz, iyi ki de duyuyoruz, iyi ki EŞİK bu konuda bir çağrı yaptı, iyi ki bu kadar sanatçı bunu bugün bu şekilde gündeme getirdi. Çünkü arkadaşlar, içinde yaşamak zorunda kaldığımız bu kapitalist ve ataerkil düzen sistematik olarak biz kadınları yok ediyor. Adını doğru koymak lazım” diye konuştu.
HDP’nin özel görüşme önerisi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü AKP ve MHP milletvekillerine “Bu ülkede öldürülen kadınların kanı hepinizin elinde.İstanbul Sözleşmesi’nden korkuyorsunuz, erkek egemenliği yıkılacak diye korkuyorsunuz’ diye seslendi.
27 Ocak’ta HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, pandemide kadınların derin yoksulluk ve şiddetle karşı karşıya olduklarını hatırlatarak, Meclis’i EŞİK’in cinskırıma son vermek için toplanma çağrısına kulak vermeye davet etti.
28 Ocak’ta CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca, “Kadına karşı şiddeti ve cinayetleri önlemek için yapılması gerekenler bilindiği hâlde somut adımlar atılmıyor. Bunun için öncelikle İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ve denetim organı olan GREVIO Türkiye Raporu’nun çevirisinin yapılarak uygulayıcılara ulaştırılması gerekiyor” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, EŞİK’in günlerdir yaptığı çağrıya iktidarın sessiz kalmasına değinerek, şöyle devam etti: “Salı günü Meclis bu cins kırımına karşı özel gündemle toplansın çağrısı yaptık ancak AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Göz göre göre bir cinskırımı yaşanmakta. Sayın Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, güya bu şiddeti önlemekle görevli Bakanlık, ne kadın örgütlerini dinliyor, ne de kadın cinayetlerini kendi gündemine doğru düzgün alıyor. Güya şiddeti önlemek için Diyarbakır’da, Van’da kayyumlar ‘Evlilik Okulları’ adı verilen, kadınlar nasıl terbiye edilir çalışmalarının yapıldığı okullar açıyor. Sayın Bakan, geçen sene öldürülen kadınların yüzde 48’i kendi evlerinde ve en yakınları olan erkekler tarafından öldürüldü. Bu mesele sadece ilgili bakanlığın inisiyatifine bırakılacak bir mesele değil, hepimizin meselesidir. O yüzden Meclis, bir an önce bu konuya eğilmelidir.”
11 Şubat’ta HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, pandemi sürecinde kadına karşı şiddetin attığına ilişkin rapordan söz etti, “Kadınlar eve kapandığı için daha fazla yoksullaştılar, daha fazla şiddete maruz kalıyorlar, daha fazla katlediliyorlar, dedik, ne oldu? İçişleri Bakanı şiddet rakamlarının düştüğünü söyledi. Aslında kamu denetçisinin bizi doğruladığını, eksik bile söylendiğinin tespit edildiğini ifade etmemiz gerekiyor” dedi.
MHP Afyon Milletvekili Mehmet Taytak, ailenin öneminden söz ederek, modernleşme adı altında Batı kültürünün, sosyal medyanın, Türk aile yapısına tehdit oluşturduğunu ileri sürdü ve şöyle devam etti: ”Hemen her gün bir dizi, film gibi izlediğimiz kadın cinayetleri toplum vicdanını sarsmaktadır. Anne, eş, çocuk cinayetleri sistematik olarak, sansürsüz görüntülerle, tüm detaylarıyla günlerce ekranlarda yol gösterir gibi yayınlanmaktadır. Kirli diyalogların, çarpık ilişkilerin gündüz kuşağında zihinleri zehirlediğine şahit olmaktayız. Bu yayınlar, pandemi döneminde evde bulunan yavrularımızın da fikir dünyasını karartmaktadır. Bu yayınlarla ilgili mutlaka ve mutlaka önlem alınmalıdır.”
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Özgecan Aslan’ın katledilmesini, “Saçlarım tutuştu / Gözlerim, yandı kavruldu / Bir avuç kül oluverdim / Küllerim havaya savruldu” dizeleriyle andı ve “Özgecan’ı unutursak, ahlakımızı unuturuz, vicdanımızı unuturuz, insanlığımızı unuturuz. Bu vesileyle, kadına yönelen şiddet dalgasının, masum canlara kasteden canice saldırıların son bulması dileğiyle bir kez daha Özgecan kızımızı rahmetle anıyorum; ruhu şad, mekânı cennet olsun” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, kadın cinayetlerini önlemek için üzerlerine düşen ne varsa fazlasıyla yapmaya hazır olduklarını belirtti.
EŞİK – Eşitlik İçin Kadın Platformu
22 Şubat 2021

iletişim@esikplatform.net