Basın Açıklaması

25 Kasım Basın Metni / Antalya Kadın Platformu

Basına ve Kamuoyuna; Antalya Kadın Platformu olarak her yıl olduğu gibi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde de yaşam hakkımızı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Dayanışmamızdan, birlikteliğimizden aldığımız güçle buradayız. Yalnızca burada değil, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında alanlarda, meydanlarda ve sokaklardayız. İranlı kadınlar başta olmak üzere Jina Mahsa Amini'nin katledilmesinin ardından

By |2022-11-26T18:27:28+03:00November 26th, 2022|Basın Açıklaması|0 Comments

Kanatlarımızı EŞİT, ÖZGÜR, ŞİDDETSİZ bir YAŞAM ve BARIŞ için Çırpmaya Devam Ediyoruz…

Her yıl 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nde, 60 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden, kod adları “kelebekler” olan Mirabal kızkardeşlerin dünya kadınlarına miras bıraktığı “kelebek kanatlarımızı” daha güçlü çırpıyoruz. Dünyada ve ülkemizde, eril otoriter baskı, eşitlik karşıtlığı ve şiddet dili körüklendikçe, dayanışma ve cesaretle büyüyen mücadelemiz daha çok güçleniyor.

By |2022-12-01T08:26:06+03:00November 25th, 2022|Basın Açıklaması|0 Comments

ARTIK YETER! Görevinizi yapın, eşitliği sağlayın, cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa son verin!

Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanındaki kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan her türlü şiddete karşı, tüm zorluklara rağmen müthiş bir direniş göstermeye devam ediyor. Türkiye’de her gün en az üç kadın katlediliyor. Bu durum on yıllardır sürüyor ve öldürülen kadınların sayısı giderek artıyor. Milyonlarca kadın yaşadığı şiddeti şikâyet konusu

By |2021-11-24T17:47:20+03:00November 24th, 2021|Basın Açıklaması|0 Comments

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmek, Kadına Karşı Şiddeti Önleme Görevini Terk Etmektir

1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin 6. yılında Türkiye Devleti Sözleşmeden çekilmeyi konuşuyor. 6 yılda kadına yönelik şiddette tırmandığı halde sözleşmenin etkin şekilde uygulanmasını değil kaldırılmasını gündeme getirmek devletin kadına yönelik şiddeti önleme görevini terk etmesi anlamına geliyor. Türkiye, 9 yıl önce (2011), İstanbul’da törenle imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin

Kürtaj bir sağlık hizmetidir. Damgalama ve fişleme aracı olarak kullanılamaz!

Bilindiği gibi 2007 yılından itibaren doğum yanlısı (pronatalist) politikalara geçilmiştir. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında yer alan gebelikten korunma yöntemlerinin sunumu her geçen yıl sınırlandırılmıştır. Kürtaja erişim halka "yasaklandı" denilerek kamu kurumlarında göstermelik düzeye indirilmiştir. Erkeklerin uyguladığı bir doğum kontrol yöntemi olan vazektomi'yi yapan kamu kurumları neredeyse kalmamıştır. Bireysel hak ve özgürlüklerin devlet politikaları ile kolaylıkla

By |2019-09-13T05:13:17+03:00September 13th, 2019|Basın Açıklaması|0 Comments

Nafaka Hakkı Kadın Platformu’ndan kadınlara imza çağrısı: Haklarınıza sahip çıkın!

Farklı çalışma alanlarından 100 tanınmış kadın nafaka hakkının hiçbir şekilde kısıtlanmaması, değiştirilmemesi gerektiğinin altını çizdikleri bir metin yayınladılar   BASININ VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE Aralarında Ümit Boyner, Latife Tekin, Zuhal Olcay, Müjde Ar, Leman Sam, Nesrin Nas, Hazal Kaya, Feride Acar, Ufuk Tarhan gibi isimlerin de yer aldığı, farklı çalışma alanlarından 100 tanınmış kadın nafaka hakkının

Platform Bileşeni Kurumların Etkinlik Takvimi:

Antalya Kadın Platformu 8 Mart ile ilgili platform bileşeni kurumlarca gerçekleştirilecek etkinlikleri Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği'nde yapılan bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. Basın metni aşağıdadır.   Değerli basın emekçileri; Dünya kadınlarının dayanışma ve mücadelesinin yüzyıllardır süren eşitlik ve özgürlük talebinin meşalesini yaktığı gündür 8 Mart. Emeğimiz, bedenimiz üzerindeki baskıya, sömürüye ve

By |2019-03-01T17:35:15+03:00March 1st, 2019|Basın Açıklaması, Etkinlikler|0 Comments

Basına ve Kamuoyuna

Geçtiğimiz hafta içinde kadınların eşitlik taleplerine, kazanımlarına ve bedenlerine, dört kamu görevlisi tarafından “erk”ek olmanın konforuyla hukuka ve vicdana sığmayan saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bir yanda 8 Mart 2016’da dönemin 16 kadın rektörü ile birlikte açıklamış olduğu toplumsal cinsiyet eşitliği tutum belgesinin “toplumsal değerler ve kabuller ile mütenasip olmadığını ve toplumca kabul edilmediğini” ilan eden Yükseköğretim Kurulu

By |2019-02-25T10:10:31+03:00February 25th, 2019|Basın Açıklaması, Etkinlikler|0 Comments

TECAVÜZÜ, ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLERİ VE ÇOCUK İSTİSMARINI MEŞRULAŞTIRACAK HİÇBİR YASAL DEĞİŞİKLİĞİ KABUL ETMİYORUZ!

17 Kasım 2016’da TBMM genel kuruluna AKP’li milletvekilleri tarafından son dakikada getirilen çocuklara yönelik cinsel istismar faillerinin, mağdurlar ile evlendiklerinde cezadan muaf olmasını öngören önerge, önemli toplumsal tepkilere yol açmış ve geri çekilmişti. Medyaya “çocuk istismarcısına evlilik affı” başlığıyla yansıyan bazı haberlere göre konu yerel seçimler öncesi yeniden meclis gündemine taşınıyor. Af teklifinin yasalaşması durumunda

Go to Top