KARANLIKTA KALMAYACAĞIZ

“Sağlam kalan evlerde yeni bir ışık yanınca umutlanıyorum.
Gidenler dönecek, burada birlikte başaracağız…”

Antakya, 8 Mart 2023

6 Şubat sabahı deprem anından birkaç dakika sonra kendimizi afet dayanışma sürecinin içinde bulduk. Kazanılmış haklarımıza yönelen saldırılara karşı direnmek amacıyla 2020 yılında kurduğumuz Eşitlik İçin Kadın Platformu WhatsApp gruplarında afetin boyutlarını anlamaya, adı geçen şehirlerdeki arkadaşlarımızı aramaya koyulduk. Acil ihtiyaç listeleri yapmaya başladığımızda depremin üzerinden henüz birkaç saat geçmemişti.

Saldırı altındaki hakları korumak, şiddetsiz ve eşitlik temelinde bir hayat kurmak için yol almak amacıyla kurduğumuz bu ağlarda 1500 kadın neredeyse ilk kez aynı anda aktifti. EŞİK’teki kadın örgütleri, sendikalar, meslek odaları, muhalefet partileri, kent konseyleri, yerel yönetimler, ekoloji örgütleri, insani yardım örgütleri ve yüzlerce bağımsız aktivist de aynı şekilde hem kendi örgütlülükleri hem de çeşitli ağlar içinde hemen işe koyuldu. Aynı hızda organize olan Afet İçin Feminist Dayanışma bölgeye giderek yerinde destek örgütledi. Halen Mor TIR(1) bütün şehirleri dolaşıyor. Kadın Koalisyonu afet dayanışması için koordine olan bir diğer ağ idi. Bölgeden Ankara’ya göç eden kadınlar için destek örgütlüyorlar.(2) Yakın geçmişteki birçok deneyden doğru biliyorduk, yine pek çok organizasyonsuzluk yaşanacaktı. Çok kısa zamanda anlayacaktık ki tek sıkıntı sadece organizasyonsuzluk değildi. Devlet kurumlarının çoğu ortada yoktu. Kurduğumuz ağlarda toplumsal dayanışmanın çok kritik bir halkası olacağımızı görecektik.

İnsanlar soğukta enkaz altındaydı ısınmaya utandık; sıcak çorba, çay, hatta su bile yoktu, biz de yiyip içemedik… Sıcak yatağımıza uzanamadık… Gelen haberler ürkütücüydü, deprem büyüktü, yollar kapalıydı, ilk gün gidilmedi, bekledik… Sonra 2. gün, 3 gün, 4 gün… Deprem bölgesinden haberler, şehirlerden görüntüler, göçüklerden sesler geldikçe yerimizde duramaz olduk. Çaresizlik, öfke, isyan, acı… Hepsini birden anlatan bir kelime olsa keşke dedik çoğumuz.

WhatsApp gruplarında hayati bilgiler paylaştık, iletişim kanalları yarattık. Arama ve kurtarma dahil en hayati müdahalelerde çok geç kalan devleti beklemek yerine, devletin işlevlerini mecburen devralan, adeta “devletleşen” halk ve sivil toplum3 olarak toplumsal dayanışma refleksiyle harekete geçtik. Hepimiz artık bir hayatta tutma mücadelesi içindeydik. Kimimiz aşevi
kurmak için kolları sıvarken, kimimiz enkaza vinç ya da vince operatör bulmaya çalıştık. Kimimiz şiddet gören Suriyeli bir kadının güvenli bir alana ulaşmasını sağladı, kimimiz Adana’dan balıkçı tekneleri ile Samandağ’a erzak gönderilmesine çalıştı, kimimiz kayıp çocuklarla ilgili hukuk mücadelesine girişti. İletişim ağlarının tümü hem ihtiyaçlara dair bilgilerin hem de kaynakların aktarıldığı yerler oldu, aynı yoğunlukta olmasa da tüm bu akış ve dayanışma hala devam ediyor.

Bu rapor, büyük yıkımın sebep olduğu acılara tanıklık eden ve paylaşan EŞİK gönüllülerinin kolektif çalışmasının ürünüdür. Sahadan doğrudan gelen aktarımlar, medyadan derlenenler ve alanda programlı çalışma yürüten kuruluşların yayınladıkları rapor, bilgi notu gibi kaynaklardan yararlandık. 6 Şubat’tan itibaren yaşananları toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla
değerlendirmek, geleceğe not düşmek istedik. Bunu tüm kayıplarımıza ve topluma karşı bir
sorumluluk olarak gördük.

Mutlaka eksiklerimiz olmuştur. Hakikati bütün gerçekliğiyle, tanıklıklarıyla kapsamamız mümkün değildi. Zira hâlâ yaşanan toplumsal felaketin boyutlarına dair öğreniyoruz, herkes gibi. Bu nedenle, bu metin elbette, çok katmanlı hakikatin bir kısmını aktarabilmek ama daha çok, siyasi karar alıcıların, devletin ne yaptığı, yapmadığı ve yapması gerektiğine dair bir not düşmek ve
hatırlamak, hatırlatmak amacıyla yazıldı. Dayanışmaya katılan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını kolaylaştıracağını dijital sayfalarda kelime yığınları olarak kalmayacağını umuyoruz. Çünkü, değindiğimiz her şey canımız, özgürlüğümüz, geleceğimiz hakkındadır.

Her gün en az üç kadının sistematik bir şekilde öldürüldüğü, haklarımızın ve hayatlarımızın güvencesi olan laiklik ilkesinin fiilen askıya alındığı, depremin kadere bağlandığı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak evrensel insan hakları hukukunun terk edilmeye çalışıldığı bir ülkede siyasi yıkımlara da direnmekte olan kadınlar olarak; doğanın değil, erkek egemen, ayrımcı, rantçı,
tekçi, reisçi devlet anlayışının afetleştirdiği bu depremin büyük acısını dayanışarak aşacağız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bir daha karanlıkta kalmayacağımız bir gelecek kurarak birlikte iyileşeceğiz.

EŞİK – Eşitlik İçin Kadın Platformu

 

(1)- Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu’ndan Mor TIR, Bianet, 15 Şubat 2023, https://www.bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/274293-afet-icin-feminist-dayanisma-grubu-ndan-mor-tir

(2)- Kadın Koordinasyonu Ankara için destek hizmetleri rehberi, https://linktr.ee/kadinkoalisyonu

Raporun Tamamı için: ESIK_DepremRaporu