2020 Yılında Erkekler Tarafından 300 Kadın Öldürüldü, 171 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu

2020 Yıllık  Raporu*

2020 yılı tüm dünyada ve Türkiye’de koronavirüs ile birlikte tecrübe ettiği olağanüstü bir dönem ile son buluyor. Bu pandemi sürecinde dünyanın pek çok yerinde olağanüstü koşullara yönelik olağanüstü önlemler alındı. Herkesin evde kalması gerektiği bu süreçte, bu koşullar kadınlar için zorluklar da ortaya çıkardı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak, Mart ayı ile birlikte hayatımıza giren pandemi süreci için dışarıda virüs-içeride şiddet tehlikesine karşı tüm kurumlara yönelik yapılması gereken planların belirlendiği Şiddetten Korunma Kılavuzu hazırlandı. Dünyada ve Türkiye’de salgın henüz sona ermedi. Ancak 2020 yılında yaşadığımız olaylar, bütün zorluklara rağmen kadın mücadelesini daha ileri taşıdı, daha da büyüttü.

Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi kadın düşmanları ve eşitlik karşıtları tarafından tartışmaya açıldı ve sözleşmeye yönelik saldırılar zamanla arttı. Bu saldırılar devam ederken Muğla’da yaşayan Pınar Gültekin’in vahşice öldürülmesi büyük bir etki yarattı. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar kadın cinayetlerinin durdurulması ve kadına yönelik şiddetin son bulması için meydanlarda buluştu, kitlesel eylemler gerçekleştirildi. Mücadelemizle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışmaya açmaya çalışan hükümet geri adım attı. Sadece geri adım atmak yetmez diyerek, İstanbul Sözleşmesi’ni tamı tamına uygulatacağız diyerek mücadelemize devam ediyoruz. 

 

İçişleri Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine dair gerçekleri açıklamak yerine neredeyse her ay manipülatif açıklamalarda bulundu. Verileri çarpıtma, gerçekleri açıkla dedik. Kadın cinayetlerini durdurmak için 12 ay yeter dedik. Atılması gereken adımların hepsini tek tek açıkladık. 

 

Bu süreç İstanbul Sözleşmesi’ne ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara karşı saldırılar ile devam ederken Konda’nın yapmış olduğu araştırmanın sonuçlarına göre toplumun sadece %7’sinin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını savunduğunu öğrendik. Böylece kadınların mücadelesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması tartışması kapandı. Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 10 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. Verileri açıklamakla sorumlu olan Bakanlık ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. Ancak 2020 yılında nihayet İçişleri Bakanlığı’nın kadın cinayetleri verilerini açıklamasını sağladık. İstanbul Sözleşmesi’ne göre devletin istatistikleri açıklama yükümlülüğü vardır. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bunları sağlamak yerine 2020 yılında Las Tesis’i yargıladılar, Kadınları Değil, Las Tesis’i Değil, Katilleri Yargılayın demeye, bütün bu görevlerin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

Aralık ayının son günlerine geldiğimizde 1 günde 4 kadın arkadaşımız öldürüldü. Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez, Betül Tuğluk ve öldürülen tüm kadınlar için sessiz kalmıyoruz, kadın cinayetlerini durduracağız diyerek Türkiye’nin dört bir yanında eylemler yaptık. Ankara’da kadın cinayetlerini durduracağız diyen kadınlar gözaltına alındı.

Bu yıl 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 22’si ekonomik, 96’sı da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Devamı için kaynak site: http://kadincinayetlerinidurduracagiz.net